GÖBEKLİTEPE ARTIK TÜM İNSANLIĞIN ORTAK MİRASIDIR
Dünya arkeoloji tarihinin yeniden yazılmasına neden olan yüzyılın keşfi Göbeklitepe’nin UNESCO Dünya Kültür Mirası Daimi Listesine alınması münasebetiyle bir açıklamada bulunan Şanlıurfa Valisi Abdullah Erin, Göbeklitepe’nin gelecek nesillere aktarılması için tüm Şanlıurfalılara büyük sorumluluk düştüğünü söyledi.
Dünya kültürel ve doğal miras listesinde yer alan 1091 varlıktan 18’inin Türkiye’de ve bunlardan birinin de Şanlıurfa’da bulunmasını büyük bir fırsat olarak değerlendirilmesi gerektiğini kaydeden Vali Erin, yaptığı açıklamada şunları söyledi: Her karış toprağında geçmiş medeniyetlerin binlerce yıllık eserlerini bir insanlık mirası olarak saklayan Şanlıurfa, bu miraslardan en değerli olanlarından biri olan Göbeklitepe’ye hak ettiği değeri vereceğini, gelecek nesillere de büyük bir özenle koruyarak aktaracağını yaptığı arkeolojik kazılar ve çevre düzenlemeleri ile ispatlamış, Göbeklitepe 2011 yılında UNESCO Dünya Kültür Mirası Geçici Listesine, 1 Temmuz 2018 tarihinde gerçekleşen 42. Dünya Mirası Komite toplantısında ise daimi listeye alınmıştır.
Dünya üzerinde UNESCO Dünya Kültürel ve Doğal Mirası Listesinde yer alan 1091 varlıktan 18’i Türkiye’de ve bunlardan biri de insanlığın doğduğu şehir olan Şanlıurfa’dadır.
193 Ülkenin taraf olduğu UNESCO, Dünya Mirasını şöyle tanımlar, “Miras, geçmişten gelen mirasımız, bugün yaşadığımız ve gelecek nesillere aktardığımız şeydir. Kültürel ve doğal mirasımız vazgeçilmez yaşam kaynakları ve ilham kaynağıdır.”
Göbeklitepe 12 bin yıllık gizemli geçmişi, dünyanın en eski mimari eseri olması ve henüz keşfedilmeyi bekleyen sırlarıyla nereden geldiğini merak eden insanlık için mutlaka görülmesi gereken bir yapıdır.
Göbeklitepe’nin artık sadece Şanlıurfa’nın veya Türkiye’nin değil, tüm insanlığın ortak mirası olarak kabul edildiğini dile getiren Vali Erin, “Sadece Şanlıurfa’nın veya Türkiye’nin değil, bütün insanlığın ortak mirası olan Göbeklitepe’nin keşfi, ait olduğu döneme ait tarihin yeniden yazılmasına neden olmuş ve bu önemi nedeniyle bütün insanlığın ortak değeri olarak UNESCO Dünya Kültür Mirası Daimi Listesine dahil edilmiştir. Tüm dünyanın bahsettiği, insanlığın en eski eseri olan Göbeklitepe’yi korumak, burayı ziyaret edecek olanların ulaşımından istirahatine kadar her anını uluslararası standartlarda sağlamak amacıyla hazırlanmış alan yönetiminin sağlıklı şekilde yürütülmesini sağlamak, görevli kurum kuruluşların olduğu kadar Şanlıurfa’da yaşayan herkesin sorumluluğundadır” dedi. Göbeklitepe’nin UNESCO Dünya Kültür Mirası Daimi Listesine girmesinde emeği geçenlere teşekkür eden Vali Erin, 2014 yılında geçirdiği kalp krizi ile hayata veda eden Alman Arkeolog Klaus Schmidt’i de saygıyla andığı açıklamasında “Gerek Göbeklitepe, gerekse Göbeklitepe’den daha eski bir yerleşim alanı üzerine kurulu bulunan Şanlıurfa merkezindeki tarihi alanlarımızın korunması, gelecek nesillere bozulmadan bırakılması için de aynı şekilde hepimizin üzerine büyük sorumluluk düşmektedir. Tüm kamu kuruluşlarımızın, yerel yönetimlerimizin, kültür ve turizmle ilgili sivil toplum kuruluşlarımızın ve kendini bu şehrin bir parçası olarak kabul eden, Şanlıurfa’da yaşayan herkesin bu sorumluluğu layıkıyla yerine getireceğine inanıyor, Göbeklitepe’nin UNESCO Dünya Kültür Mirası Daimi Listesine girmesi için 1963 yılındaki ilk keşfinden bu yana emek vermiş herkese, Kültür ve Turizm Bakanımız şahsında Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü çalışanlarına, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğümüz ile Şanlıurfa Müze Müdürlüğümüze teşekkür ediyor, özellikle Göbeklitepe kazılarına hayatını adayarak tüm dünyada tanınmasını sağlayan, 2014 yılında aramızdan ayrılan Alman Arkeolog Klaus Schmidt’i saygıyla anıyorum” ifadelerini kullandı.
UNESCO DÜNYA KÜLTÜR MİRASI DAİMİ LİSTESİNDE YER ALAN TÜRKİYE’DEKİ ALANLAR
Göreme Milli Parkı ve Kapadokya’nın Kayalık Siteleri
Divriği Ulu Cami ve Hastanesi (Sivas)
İstanbul Tarihi Alanları
Hattuşaş: Hitit Başkenti (Çorum)
Nemrut Dağı (Adıyaman)
Hierapolis-Pamukkale
Xanthos-Letoon (Antalya-Muğla)
Safranbolu Şehri (Karabük)
Truva Arkeolojik Bölgesi (Çanakkale)
Selimiye Camii ve Sosyal Kompleksi (Edirne)
Çatalhöyük Neolitik Alanı (Konya)
Bursa ve Cumalıkızık: Osmanlı İmparatorluğu’nun Doğuşu (Bursa)
Bergama ve Çok Katlı Kültürel Peyzaj (İzmir)
Diyarbakır Kalesi ve Hevsel Bahçeleri Kültür Manzarası
Efes (İzmir)
Ani Arkeolojik Bölgesi (Kars)
Afrodisyas (Karacasu Aydın)
Göbeklitepe (Şanlıurfa)
GÖBEKLİTEPE HAKKINDA:
Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nün sorumluluğunda UNESCO Dünya Kültürel ve Doğal Mirasının Korunmasına Dair Sözleşme kapsamında UNESCO Dünya Miras Listesi’ne kaydedilmesi uygun olan varlıklara ilişkin Geçici Listesine 2011 yılında alınan Göbeklitepe, 1 Temmuz 2018 Pazar günü Bahreyn’in Manama kentinde düzenlenen 42. Dünya Mirası Komite toplantılarında daimi listeye alınmıştır.
Göbeklitepe Arkeolojik Alanı, Şanlıurfa kent merkezinin 18 kilometre kuzeydoğusunda, Örencik Köyü yakınlarındadır. Alan 1963 yılında, İstanbul ve Chicago Üniversitelerinin ortaklığıyla gerçekleştirilen bir yüzey araştırması sırasında keşfedilmiş ve “V52 Neolitik Yerleşimi” olarak tanımlanmıştır. Alanın gerçek değeri, 1994 yılından sonra başlatılan kazı çalışmaları ile ortaya çıkmaya başlamıştır. Bu çalışmalar sonrasında, Göbeklitepe’nin 12000 yıl öncesine uzanan bir kült merkezi olduğu anlaşılmıştır.
Çapları 30 metreyi bulan yaklaşık 20 yuvarlak ve oval yapının ortasında 2 adet “T” biçimli, 5 metre yüksekliğinde, kireçtaşından bağımsız sütun yer almaktadır. Yapıların iç duvarlarında da daha küçük sütunlar bulunmaktadır.
Göbeklitepe ile ilgili bahsi geçen bilimsel veriler, arkeoloji çalışmalarında neolitik dönemle ilgili kuramsal çerçevenin ve tarihlendirmelerin yeniden değerlendirilmesini gerektiren önemli bilgiler vermektedir. Göbeklitepenin, konumu, boyutları, tarihlendirilmesi ve yapılarının anıtsallığı ile Neolitik dönem için ünik bir kutsal alan olduğu anlaşılmıştır. Alan, 12000 yıl boyunca doğal çevresi içinde dokunulmadan kaldığından önemli arkeolojik buluntu vermektedir.
Göbeklitepe, M.Ö. 10.000 yani günümüzden 12.000 yıl öncesine tarihlenen “Dünyanın En Eski Arkeolojik Tapınağı”’dır. 80 dönümlük alana sahip olan ören yeri, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca 2005 yılında 1. Derece arkeolojik sit alanı ilan edilmiştir. İnsanoğlu ilk kez, Neolitik dönemde avcılık ve toplayıcılık ile birlikte tarıma da yönelmiştir. Yabani şekilde yetişen buğday, arpa, mercimek türü ürünleri deneme yanılma yoluyla ekmeye başlamış, zamanla en iyi ürünü bulmuştur. Yine bu dönemde hayvanların evcilleştirilmesi gerçekleşmiş, ilk dini ve sivil mimari örnekleri ortaya çıkmaya başlamıştır.
İlk kez 1963 yılında İstanbul ve Chicago Üniversitelerinin işbirliği ile hazırlanan “Güneydoğu Anadolu Bölgesi Araştırma Projesi” çerçevesinde gerçekleştirilen yüzey araştırmalarında, İstanbul Üniversitesinden Prehistorya Bölüm Başkanı Prof. Dr. Halet ÇAMBEL ve Chicago Üniversitesinden Prof. Dr. Robert BRAIDWOOD tarafından keşfedilmiştir. 1995 yılında Şanlıurfa Müze Müdürlüğü başkanlığında ve Alman Arkeoloji Enstitüsü’nden Arkeolog Harald HAUPTMANN’ın danışmanlığında yüzey araştırmaları yapılmış ve 1996 yılından 2006 yılına kadar Şanlıurfa Müze Müdürlüğü başkanlığında ve Alman Arkeoloji Enstitüsü’nden Arkeolog Klaus Schmidt danışmanlığında kazı çalışmaları sürdürülmüştür.
Göbeklitepe’deki kazı çalışmaları halen Şanlıurfa Müze Müdürlüğü başkanlığında Alman Arkeoloji Enstitüsü ve Bilim Kurulu danışmanlığında sürdürülmektedir.